Terör Konusunda AKPM Türk Tezini Kabul Etti
(24 Eylül 1999, Hürriyet)

Terör Örgütü başı Abdullah Öcalan'ın durumu ile Avrupa'nın terör karşısında hukuk açısından ne kadar yetersiz kaldığını anlayan Avrupa, aynı çaresizliğe düşmemek için konuyla ilgili bir rapor görüştü. "Terörizm konusunda Avrupa demokrasileri" adlı raporda, terörün yeniden tanımı Türk parlamenterlerin önergesiyle ve oybirliği ile kabul edildi. Terör konusunda son günlerde oldukça sıkıntılı günler geçiren Rusya, bu konuda Türkiye'ye destek verdi. Raporda şunlar vurgulandı:

Terör, demokrasinin bir numaralı düşmanıdır.
Terör suçlularının iadeleri kolaylaştırılacaktır.
Teröre karşı ve terörizmle diyalog arayanlara karşı zaaf ve hoşgörü gösterilemez.
Terör Avrupa'nın ve hukuk devletlerinin en büyük düşmanıdır.
Nedeni ne olursa olsun, terör, hiçbir gerekçe ile masum görülemez.

Öcalan'ın Yargılama Sürecinde Türkiye'nin Adil Yargılama Süreci
(21 Eylül 1999, Türkiye)

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclis Başkanı Russel Johnson, Türk yetkililere duruşmanın tüm kamuoyunca izlenmesine imkan sağladığı için teşekkür etti. Johnson, "Duruşmayı izleyen parlamenterlerin, yargılamanın Türk yasalarına uygun olarak yapıldığını ve uluslar arası insan haklarına saygı gösterildiğini söylediklerini" belirtti. Bölücü örgütün, Türkiye'nin yargılamayı usülüne uygun yapmadığına dair yazılı önergesi, Macar milletvekili Andreas Barsony'nin de aralarında bulunduğu iki milletvekilinin itirazı ile reddedildi. Bu reddedilme ile, yıllardır terörle binlerce insanı katleden terör örgütünün yargılama sürecinde uluslar arası hukuk ve açıklık ilkesi ile demokrasinin hakkını veren Türkiye'yi, onca gözlemciye rağmen demagojik yalanlarla suçlama oyunları su yüzüne çıkmış oldu.

PKK Oyun Peşinde
(21 Eylül 1999, Ortadoğu)

Barzani'nin Irak Kürdistan Demokrat Partisi IKDP Siyasi Büro Başkanı Sami Abdurrahman, PKK'nın Türkiye sınırlarının terkedilmesine yönelik açıklamaklarını inandırıcı bulmadıklarını, kanlı örgütün oyun peşinde olduğunu belirtti. Abdurrahman, bunun Kürtlere iyi günler getirmeyeceğini ve PKK'nın Kürtlerin temsilcisi olamayacağını söyledi ve PKK'yı Kuzey Irak'ı bir an önce terketmeye çağırdı.

Irak Kürdistan Demokrat Partisi IKDP Lideri Mesut Barzani ise PKK'nın Kuzey Irak'ta bir faktör olamayacağını belirterek, "PKK'nın yaptığı tek şey, yollara mayın döşemek veya camileri havaya uçurmaktır" dedi.

Kürt Savaşçılar Beyaz Bayrak Çekiyor
(27 Eylül 1999, Saarbrücker Zeitung)

Tam olarak bir sene önce, Kürt isyancıların lideri Abdullah Öcalan, Şam'daki villasında Türk Ordusunun bu sefer işi ciddiye aldığını düşünmüş olmalı. Türk Silahlı Kuvvetleri yeni Genelkurmay Başkanı yönetiminde Eylül 1998'de PKK liderini, birliklerini Türkiye'ye doğru yolladığı sürgündeki yerinden çıkarmak için, Suriye'ye karşı kararlı bir kampanya başlattı. Şimdiye kadar şu kadarı biliniyor ki, Öcalan'ın Şubat ayında tutuklanması, uzun ve kanlı süren bu savaşı, sonlarına yaklaştırdı.  Zaten askeri olarak çoktan savunma pozisyonuna çekilmiş ve liderlerinin yakalanması ile siyasi olarak başsız kalmış olan PKK hakkında merak edilen konu, savaşın, kendileri için bir hezimetle mi sonuçlanacağı veya bir barış anlaşmasının yapılıp yapılmayacağıdır. PKK liderinin, Kürt devleti isteklerinden vazgeçmesi ve Türkiye'ye karşı yapılan savaşı durdurması karşılığında en azından yandaşlarının af edilmesini ve isyancıları Türk toplumuna entegre etmek için hayatta kalmaya izin verilmesini istiyor. Bu arada Öcalan'ın Türk tarafına geçtiğine dair güvensizliğin oluşmasında PKK kendi suçludur. Çünkü isyancılar tarafından ilan edilen ilk ateşkesten birkaç ay sonra, PKK'lılar 1993 yılında kanlı bir katliamla Türk Ordusunda askerlik vazifelerini yapan 33 askeri öldürdü. Öcalan ve eski danışmanı bu güne kadar katliamla ilgili suçu birbirlerinin üstüne atıyor; Türk ordusu, o tarihten beri PKK'nın anlaşma teklifleri ile ilgili hiçbir şey duymak istemiyor. PKK, Türkiye'ye doğru bir adım olarak Türkiye'ye bir barış delegasyonunun yollanacağını açıkladı: Yaklaşık bir düzine isyancı, yakın bir zamanda sembolik bir silah bırakma olayı için Kuzey Irak'tan Türkiye'ye gelecek. Birlik beyaz bir bayrak taşıyacak, PKK Merkez Komitesi'nin bir yazısını Cumhurbaşkanına, Başbakana, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ve Türk Genelkurmayı'na iletecek ve barış görüşmelerinin yoluna sokulmasını sağlayacak. Gerçi, isyancılar delegasyonun sınırı geçince tutuklanacağını hesaplıyor. Örgüt yönetimi bu girişim ile barış niyetlerinin ciddiyetini gösterecek, Ankara'daki baskıya maruz bırakacak. Bazı Türk basın organları, hükümeti barış şansını kullanmaya ve isyancılara af ile karşılık vermeye çağırıyor.