1963 OLAYLARI VE KIBRIS CUMHURİYETİ’NİN YIKILIŞI

Yunanistan ve Kıbrıs Rum tarafı 1960 Cumhuriyeti’nin kurulduğu şekilde yaşamasına şans vermemiştir. “ENOSİS” kampanyası daha da şiddetli biçimde ve bizzat Cumhurbaşkanı MAKARİOS’un ağzından sürdürülmüştür. 1960 Anayasası’nın Kıbrıs Türk ortaklık haklarını gözeten birçok maddesi uygulanmamıştır. Kamu hizmetine Kıbrıslı Türklerin %30 oranında katılmalarının engellenmesi, dış temsilciliklere Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile mutabakat sağlanmadan atamalar yapılması, Bakanlar Kuruluna ve kamu kadrolarına EOKA üyelerinin yerleştirilmeleri, %40’ı Türk olacak 2000 kişilik Kıbrıs ordusunun kurulmaması, bu konuda Anayasa Mahkemesi’nin kararına uyulmayacağının MAKARIOS tarafından bizzat açıklanması çarpıcı örnekler olarak sayılabilir. MAKARIOS, Zürih ve Londra Andlaşmalarının Kıbrıslı Türklere adil olanın ötesinde haklar verdiğini ve 1960 Anayasası’nın “işlemez” olduğunu öne sürmeye başlamış ve 30 Kasım 1963’te Anayasa’nın tadili için, veto hakkının kaldırılması ile başlayan 13 maddelik önerilerini Dr. KÜÇÜK’e iletmiştir. Bunlardan 7 tanesi, Anayasa’nın değiştirilmez temel maddelerinin tadilini öngörmekteydi. Bu öneriler 16 Aralık 1963’te Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafınca reddedilmiştir.

21 Aralık 1963’te Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıs Türk toplumuna karşı şiddete başvurmaya ve önceden hazırlanmış bir plana (AKRİTAS PLANI) göre silahlı saldırılara başlamıştır. Bunun sonucunda, 30.000 Kıbrıslı Türk 103 köyü terk etmek zorunda kalmıştır. Tüm Kıbrıs Türk nüfusu, ada yüzölçümünün %3’üne tekabül eden ve sürekli bir kuşatma altında tutulan küçük bölgelere (enklavlara) sığınmıştır. Ada yüzeyine dağılmış bu küçük bölgelerde büyük baskılara katlanarak yaşamlarını sürdüren Kıbrıslı Türklere karşı ağır ekonomik baskı uygulanmış ve insan hakları ihlal edilmiştir. 1964 yılı başlarında adaya sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin daveti ile bir BM Barış Gücü gönderilmesi de durumu değiştirmemiştir. Yunanistan Ada’ya gizlice 20.000 kişilik bir kuvvet yığmıştır. Böylece, Kıbrıs Cumhuriyeti bir ortaklık devleti olmaktan çıkarak bir Rum yönetimine dönüşmüş, fiilen Rum/Yunan kontrolü altına girmiş ve iki toplum birbirinden kopmuştur.